Anasayfa / Genel / Bayan Pilotlar

Bayan Pilotlar

kadin-pilotlar-generalleri-aglatti-568681

Askeri havacılık, erkeklerin egemen olduğu bir dünyadır. Sivil havacılıkta da bayanlara sadece kabin görevlerinde ve yer hizmetlerinde bulunmak yeterli görülmüş gibidir. Uçuculuğun erkeksi bir uğraş olarak kabul edilmesi, ve bu işi başından beri erkeklerin yapmalarının yarattığı koşullanma nedeniyle olsa gerek, bayanların bu dünyaya girişlerine karşı bir direnç olmuştur. Sanki uçuş, bayanların yeteneklerini aşan ve beceremeyecekleri bir etkinlikmiş gibi görülmüştür. Halbuki başka uğraşı alanlarında olduğu gibi, ülkemizde de dünyada da, emniyetle ve etkinlikle uçuş yapan çok sayıda bayan vardır.

Etkin uçuş yapmayı belirleyen unsur cinsiyet değil, uçuşun gerektirdiği beceri ve performansı gösterebilmektir. Zayıf, korkak beceriksiz bayanlar vardır, ama böyle erkekler de vardır. Tüm bayanları bu kategoride değerlendirmek hem haksızlıktır, hem de konuya bilim dışı ve maço tarzı bir yaklaşımdır.

f15pilots

ABD ordusunda yaşanan ve tarihe geçmiş bazı olaylar, kadınların alışılagelmiş toplumsal rollerinin ötesindeki başarılarını vurgulamaktadır. 1782, 1861 ve 1862 yıllarında Debra SAMPSON, Sara EDMINS, E.D.J. KESHIRE isimli gönüllü askerler iç savaşta göğüs göğüse mücadele ettiler, kılıç ve tüfekle yaralandılar. Düşmandan çok sağlıkçılardan korkmaktaydılar , çünkü bunlar kadındılar ve savaşa katılabilmek için kendilerini erkek gibi göstermişlerdi. Bunlardan S. Edmins, cephede sıtma olduktan sonra tedavi sırasında cinsiyetinin öğrenileceğini anlayınca firar etti ; Keshire’nin, 40 savaşa katıldıktan sonra bir askeri hastanedeki muayenesinde kadın olduğu anlaşıldı. Dr. Mary Walker ise orduya doktor olarak başvurusu reddedilince, 1861 yılında hemşire olarak görev aldı, savaşta esir düştü, daha sonra kongreden madalya aldı.

ABD ordusunda 1948 yılında kadınların da asker olmalarına olanak sağlayan yasa çıktıktan sonra, 1990’lı yıllara kadar, kadınların da erkekler kadar performans gösterip gösteremeyecekleri ve seksüel farklılığının ekip çalışmasını nasıl etkileyeceği konusunda tartışmalar devam etti. 1991 Körfez savaşında kadınların yararlılığı belirgin bir şekilde ortaya çıktı. 1972 yılında ABD ordusundaki kadın oranı % 2 (45.000) iken, 1990′ larda oran % 12′ ye çıkarıldı. Deniz Kuvvetlerindeki birimlerin %93′ ü, Hava Kuvvetlerinde ise %100′ ü bayanlara açıldı (ABD Hava Kuvvetlerindeki kadın pilotlar WASP- Women Air Force Service Pilots adıyla anılmaktadır). Fakat Kara Kuvvetlerinde piyade, top ve zırhlı birliklerle, savaşla doğrudan ilgili birimler , Deniz Kuvvetlerinde de sualtı görevleri halen kadınlara kapalı tutulmaktadır. Bunda gerçekçi nedenler kadar , toplumun bazı önyargıları da etkili olmaktadır. Örneğin her yıl çok sayıda uçak kazası olgularından bayan pilotların karıştığı kazalar daha çok sansasyon yaratmakta ve bayanların yeterliliği konusunu taıtışmaya açmaktadır.

1944 yılında 5000 personelinin 415’i kadın olan Eisenhower uçak gemisinin denize açılması sırasında çıkarılan ”aşk gemisi” söylentileri, gerçekten çok, olayın dışındakilerin kendi fantezilerini yansıtmaktaydı. Çünkü 1.5 sene süren bu yolculukta hiçbir gayri meşru vukuat olmadığı gibi, evli personelden sadece 15 gebelik olayı belirlendi. Bu sayı ise karada görev yapanlardaki gebelik oranından düşüktü.

Kara savaşlarındaki güç koşullarda kadınların bulunması belki cinsel olayları arttırabilir gibi görünmekte ise de, hava ve deniz kuvvetlerindeki görev niteliği, cinsiyet ayırımını önemsizleştirmektedir. Konu ile ilgili olarak bir komutana sorulan soru ve alınan cevap ilginçtir : Aynı kabiliyet düzeyinde bir kadın ve bir erkek pilotumuz olsa, savaşa hangisini gönderirdiniz ? sorusunda komutan, erkeği seçmişti. Aynı soru, bu iki pilottan kadın daha yetenekli olsaydı ? şeklinde sorulduğunda ise, komutan kısa bir süre tereddüt gösterdikten sonra ”gene erkeği” cevabını vermişti. Bu anektod, ne yazık ki, 20. yüzyılın sonunda ve ABD gibi bir ülkede bile bazı önyargıların bilimsel verileri örtecek kadar etkinliğini sürdürmekte olduğunun göstergesidir.

Türkiye’de Bayan Uçucular

877498_detay

Ülkemizde uçuş yapan ilk Türk kadın Belkıs Şevket Hanım’ dır. Ata Paşa’ nın torunu olan Belkıs Hanım, Kadın Haklarını Koruma Cemiyeti kurucularındandı ve havacılığın gelişmesine halkın desteğini sağlamak üzere 30 Kasım 1913 günü, Fethi Bey’ in kullandığı (Osmanlı isimli) Döperdüsin tipi bir uçakla Yeşilköy’de uçmuştu. Daha sonra Atatürk, Türk kadınının her alanda etkinlik göstermesinin, çağdaşlaşmanın koşullarından biri olduğunu çok iyi bildiğinden, kendi manevi kızı Sabiha’ yı da havacılığa teşvik etmiş o’na havacılığa uygun düşen GÖKÇEN soyadını vermiştir. Bilindiği gibi Sabiha Gökçen ilk Türk kadın pilotu olmaktan başka, dünyanın ilk kadın savaş pilotu olma onurunu da kazanmıştır. Fakat ülkemizin ilk kadın pilotunun Bedriye Tahir Gökmen olduğu da öne sürülmektedir. Türk Hava Kuvvetlerinde 1955-1959 yılları arasında Hava Harp Okulundan mezun olan 20 bayan subaydan bir bölümü pilot olmuşlardır. Leman Altınçekiç, ilk kadın jet pilotudur. Sonrakiler Gülbin Gülhan, Şenay Günay, Asimet Karahasan, Tuna Avar, F. Zuhal Karaoğlan’dır. Ayrıca Türk Hava Kurumu yıllardır bayan-erkek ayrımı yapmaksızın paraşütçü ve pilot eğitimi yaptırmaktadır; Yıldız Uçman ilk bayan paraşütçülerimizden birisi olarak, 1935 yılında ilk atlayışını yapmıştır. Aynı yıllarda pilot olan Sehavet Karapars 1995 yılında ölmüştür.

Uçuşa pilot olarak değilse bile, pilotun en büyük destekçilerinden, uçuş doktoru olarak katkıda bulunmak üzere eğitilmiş bayanların, Türk Silahlı Kuvvetlerindeki emeklerinden ilki, Eskişehir Hava Hastanesinde açılan kurstan 1964 yılında bröve alan Türkan Demirel; ikincisi 1994 yılında yapılan kursu bitiren Özden Polat, üçüncüsü 1995 yılında uçuş doktoru unvanı kazanan Almora Duman, dördüncüsü de 1997 yılında mezun olan Gökcan Özdemir’ dir. Dr. Elçin Yıldız ise, Ulaştırma Bakanlığı tarafından bu kurslara gönderilerek 1995 yılında uçuş doktoru olan ilk sivil bayan tabiptir.

Ülkemiz sivil havacılığında bayan uçuş mürettebatı eğitimi ise Hollanda’lı Madam Kostarik’ in eğitimiyle başlamıştır. 1946 yılında ”havacı kadın kamarot” kadrosuyla Adile Tuğrul, Mualta Bayülken, Münevver Erdoğdu, Nermin Şen gibi isimler , ”ilk Türk hostesleri” olarak havacılık tarihine geçmişlerdir. Bütün bu örnekler ülkemiz havacılığındaki bayanların katkısını vurgulamak üzere verilmiştir.

Bayan uçucu olmanın zorlukları :

Filo ortamında veya uçakta erkek meslektaşlarının bayan pilotlara karşı yaklaşımları farklılıklar gösterir. Pilot olmak isteyen bayanların erkeksi kişilikte olduklarından da hep şüphe edilmiştir. Rekabet, kendini kanıtlama duyguları veya yapılabilecek hataların gereğinden fazla eleştirileceği kaygısı gibi ek stresler içindeki bir bayan pilotun uçuşa konsantrasyonunun bozulması ve yeterli performans gösterememesi doğaldır. Bu nedenle bayan pilotların daha işin başında olumsuz bir puanla uçağa adım atmakta oldukları söylenebilir.

Uçak kokpitinin özellikle askeri uçaklarda erkek antropometrisine göre dizayn edilmiş oluşu, bayan uçucular için ayrı bir zorluk yaratmaktadır. Oturma yüksekliği, ejection sistemleri, G-Suit, kask, maske ölçüleri, idrar toplama apareyleri, rudder pedal sertliği vs. erkek vücut yapısı ve adale gücü dikkate alınarak imal edilmişlerdir. Kadın vücudunun doğal olarak daha yağlı oluşu, göğüs anatomisindeki farklar, mensturasyon ve gebelik durumları da eklendiğinde, gerçekten de bayan uçucularla ilgili bazı sorunlar çıkabilmektedir. Fakat bunlar çoğu mühendislik çalışmalarıyla aşılabilecek sorunlardır

ABD Hava Kuvvetlerindeki pilotların % 1 ‘ i bayandır ; Kara Kuvvetlerinde ise 500 civarında bayan havacı görev yapmaktadır. Kanada, Belçika, Hollanda, Norveç ve İngiltere’de de bayan pilotların sayısı giderek artmaktadır. Örneğin Hollanda Kraliyet Hava Kuvvetlerinde bayan pilotlar için % 7 kontenjan tanınmıştır. Ütğm. Manja Blok 1993 -1994 yıllarında NATO’ nun Deny Flight Operasyonu çerçevesinde Sırp hedeflerine saldırmaya hazır olarak F-16 uçağıyla Bosna üzerinde uzun uçuş görevlerinde bulunmuştur. Dünyanın en küçük pilotu da 7 yaşında bir kız çocuğu olan Jessica Dubroff dur. 1996 Nisan ayında bir rekor uçuşunda kaza geçirerek ölmüştür.

Bu ve benzeri kritik görevlerde toplumun ve politikacıların bakışı pilotun cinsiyeti değil, yapılan işin etkinliği olmaktadır.

Bayan pilot kişilik özellikleri :

burcu-5

Meslek-kişilik yapısı uyumunu zorunlu kılan uğraşı alanlarından biri olan uçuculukta askeri erkek pilot kişilik özellikleri iyi belirlenmiştir. Bu özellikler yukarıdaki bölümlerde anlatılmıştır. ”Erkek pilot prototipi” karşısında bayan uçucuların hangi karakteristiklere sahip olduğu ve hangi özelliklerin meslek seçiminde onları uçuculuğa yönelttiği incelemeye değer bir konudur. Gerçekten de, pilot olmak isteyen bir bayan ile, bunu hiç düşünmemiş başka birisi arasında belirgin kişilik farklılıkları olmalıdır. Çünkü pilotluk (uçuculuk), bir erkek mesleği ve erkekçe bir uğraş gibi görünür. Uçağın kendisi bile bir erkeklik sembolüdür.

ABD Hava Kuvvetlerinde uçuş doktoru, uçuş hemşiresi ve öğretmen pilot olarak görev yapan 57 bayan uçucuya Edwards Kişisel Tercih Envanteri (EPPS) uygulanarak psikiyatrik değerlendirilmeye alınmışlardır. Sonuçta uçucu olmayan kadınlar ve uçucu erkeklerle karşılaştırıldığında, kadın uçucu kişilik özellikleriyle erkek uçucu kişilik özelliklerinin benzerliğine varılmış; fakat gene de kadın uçucuların ”dişi” olma özelliklerini korudukları anlaşılmıştır. 17 kadın pilotun değerlendirildiği başka bir çalışmada ise şu bulgular ilginç görülmüştür :

  •  Psikiyatrik muayeneye gönderilen kadın pilot sayı ve oranı erkeklere göre anlamlı düzeyde yüksektir
  •  Bazı kadın pilotlar, uçmakla bir şeyleri kanıtlamak peşinde gibi izlenimler bırakmışlardır
  •  Çoğunlukla duygusal olarak esnek ve kendilerini çabuk toparlama yeteneğinde gibi görülmüştür
  •  Erkeklerin hakim olduğu askeri uçuculuk dünyası, bazı kadın pilotlara ek bir stres yükleyerek belirgin biçimde tedirgin etmektedir
  •  ”Anne, kız kardeş” benzeri rollerin de yüklendiği bayan uçucularla birlikte çalışan erkek uçucuların zihinlerindeki bu karmaşa, onlara da ek bir stres yüklemekte ve uçuş emniyetini olumsuz yönde etkileme potansiyeli taşımaktadır. Türkiye’ de bayan uçucuların kişilik yapılarını değerlendirmek üzere bir araştırma yapılmıştır. Araştırma, sonuçlarına göre, erkek ve bayan uçucu gruplarında ortak bulgular olarak, dışa yönelik, işbirliğine yatkın, duygusal yönden istikrarlı, egoları kuvvetli, lider özellikleri olan, kendine güvenen, hesaplı vb. gibi kişilik özellikleri bulunmuştur. Uçucu ve uçucu olmayan bayanların karşılaştırılmasında ise, Uçucularda soyut düşünebilme, iddiacılık, inatçılık, liderlik, atılganlık, tehlikeye cesaretlilik, bağımsızlık, endişelilik ve sabırsızlık özellikleri fazla bulunmuştur. Yani uçucu bayanlar, uçucu olmayan bayanlardan çok, uçucu erkeklere yakın kişilik özellikleri göstermektedirler.

 

Maskülen tip meslek ve uğraşlar seçen bu kadınlar, alışılagelmiş feminen role isyankar olup, karşılıklı heteroseksüel ortamlarda huzursuzluk duyabilirler. Başatlık, agresiflik ve inatçılık, beklenen karakteristiklerdir. Literatür bilgileriyle paralel olan bu bulgular, ”cinsiyet ayrımından bağımsız”, ayrı bir ”uçucu kişiliği” nin varlığını göstermektedir. Pilot prototipi şiirlerde, romanlarda ve filmlerde sunulduğu gibi cesur, maceraperest, güçlü, becerikli ve başarılı bir (kadın ya da erkek) kahramandır.

İlginizi Çekebilir

IMG_0229

PİLOTLARA AKADEMİK OLMAYAN SAMİMİ TAVSİYELER

Özgüvenin kibre dönüşmesine izin vermeyin! İster yeni bir öğrenci pilot olun, ister binlerce saatlik bir …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir