Anasayfa / Genel / Kokpitteki mesleki tehlike; EMBOLİ

Kokpitteki mesleki tehlike; EMBOLİ

Kokpit ekipleri uçuş sırasında sağlıklarına olumsuz yönde etki eden bir çok faktöre maruz kalmaktadırlar. Kokpit elektronik parçalarının oluşturduğu elektromanyetik alan, kabin içinde hava dolaşımı halinde olan havanın kirliliği, jet motorunun egzoz gazı, düzensiz uyku paterni ve uzun süre ayni pozisyonda hareketsiz kalmak pilotların uçuş sırasında maruz kaldığı faktörlere örnek olarak verilebilir1. Maruz kalınan faktörler arasında özellikle, kokpitte uzun süre hareketsiz kalma durumu büyük önem arz etmektedir. Son 10 yıl içerisinde uzun süreli uçuşlarda tromboz vakaları (damar içerisinde pıhtı oluşumu) üzerine önemli sayıda çalışmalar yapılmıştır. Uzun süreli uçuışlarda oturulan koltuğun ön kısmının dizardı toplardamar adı verilen damara uzun süre hareketsiz kalındığında baskı yapması ve vücudun sıvı kaybı gibi tromboz oluşumunu tetikleyen birçok faktör bulunmaktadır. Bu tür faktörlere maruz kalınması ya derin ven trombozuna ya da ölümcül sonuçları olan pulmoner embolizme sebep olabilmektedir.

Tromboz, damar içinde bir kan pıhtısının oluşması ve böylece kan akışını engellemesi durumuna verilen isimdir. Herhangi bir damardaki trombüsten kopan pıhtı parçasının başka bir bölge damarında tıkanmaya sebep olmasına tromboembolizm denir. Pulmoner emboli (akciğer embolisi) ise sağ kalpten çıkarak akciğerlere kan götüren damarların (pulmoner arterler) tıkanmasına bağlı olarak gelişen ciddi bir hastalıktır.

1

Şekil 1 : Venöz Tromboembolizm

 2

Şekil 2 : Derin venöz tromboemboli ve pulmoner emboloninin semptomları

Venöz tromboembolinin bir çok septromu bulunmaktadır ve sonuçlarından biri olan derin venöz trombolinin semptromları bacaklarda şişlik, ağrı ve hassasiyet, bacakta kızarma yada renk değişikliği ve bacakta ağrılı bölgede sıcaklık artışıdır.

Venöz tromboembolinin diğer sonuçlarından biri olan pulmoner embolinin septomları ise; Akut nefes darlığı, göğüste ağrı, terleme ve hızlı kalp atışıdır.

Risk Faktörleri

Venöz tromboembolinin bir çok septromu bulunmaktadır ve sonuçlarından biri olan derin venöz trombolinin semptromları bacaklarda şişlik, ağrı ve hassasiyet, bacakta kızarma yada renk değişikliği ve bacakta ağrılı bölgede sıcaklık artışıdır.

Venöz tromboembolinin diğer sonuçlarından biri olan pulmoner embolinin septomları ise; Akut nefes darlığı, göğüste ağrı, terleme ve hızlı kalp atışıdır.

Tromboembolismin birçok risk faktörü rapor edilmiştir. Bu risk faktörlerinden bazıları cerrahi operasyon sonucu oluşan faktörlerdir ve kişiyi venöz tromboembolisme yatkınlaştırmaktadır.

Ayrıca uzun süreli uçuşlarla bağlantılı risk faktörleride bulunmaktadır. Uçak içerisindeki hipobarik hipoksinin koagülasyon kaskadına sebep olabileceği rapor edilmiştir. Sakinleştirici kullanımının da tromboz riskini arttırdığı belirtilmiştir.

Tablo 1- Risk Faktörleri

  • Yaş: 40 yaşından büyük bireyler
  • Vücutta su kaybı ( ishal)
  • Östrojen Terapasi (oral kontraseptif kullanımı)
  • Cerrahi
  • Malign nedenler
  • Gebelik
  • Geçirilmiş tromboembolik hastalık öyküsü

Uçuş ve Tromboz

5 saatten az süreli uçuşlarda tromboembolizimin çok nadir gözlendiği ve 12 saat ve üzerindeki uçuşlarda ise yolcuların ve kokpit ekiplerinin sıklıkla tromboembolizimle karşılaştıkları rapor edilmiştir.

3

Şekil 3 : Damarda kan pıhtısı oluşumu

Yaşam tehlikesi arz eden pulmoner emboli ile uçuş arasinda son 50 yıldır bağlantı kurulmaktadır. İlk olarak 1954 yılında Homans tarafından bu konuda bir çalışma yayınlanmıştır9. Yapılan çalışmada, 1946 yılında Boston’dan Venezüella’ya 14 saatlik uzun bir uçuş yapan bir doktorda gelişen olguyu; venöz trombözü yayınlanmıştır. 2001 yılında ise Dünya Sağlık örgütü tarafından gerçekletirilen bir toplantıda, uçuş ile venöz tromboz arasındaki muhtemel bağlantıyı yeniden incelemeye karar verilmiştir. Özellikle uzun süreli uçuşlarda derin ven trombozun ve pulmoner embolinin hava yolcuğulu ile bağlantılı olduğu genel anlamda kabul görmektedir.

1986 yılında Sarvesveran ve çalışma arkadaşları yaptıkları çalışmayla Londra Heathrow havalimanına varan 61 yolcudan 11 tanesinin ani ölüm sebebinin pulmoner emboli olduğu yapılan otopsilerde belirlendiğini rapor ettiler.

1999 yılında yapılan bir çalışmada ise, Ferrari ve çalışma arkadaşları; derin ven trombozu olan 160 hastadan 39 tanesinin, kısa süre önce 4 saatten daha uzun uçuş yaptıklarını tespit etmişlerdi..

2003 yılında Shrivastava 12000 saat üzerinde uçuş tecrübesi olan kıdemli bir havayolu pilotunda gelişen derin ven trombozu olgusu hakkında bir çalışma yayınlamıştır. Söz konusu pilot kıtalar arası uzun bir uçuşta görevliyken, sol ayak bileğinde hafif bir şişkinlik oluşur. 6 saat içerisinde bu şişkinlik gitgide artmaya ve sol bacağini tamamen etkilemeye başlar. Uçuştan sonra, uçuş hekimini ziyaret eder ve pilotta derin ven trombozu oluştuğu sonucuna varılarak hastaneye sevk edilir. Ultason Doppler ismi verilen bir tetkik yöntemi ile sol bacağında geniş ölçüde derin ven trombozu olduğu belirlenir. Derin ven trombozunun ve yaşam tehlikesi arz eden pulmoner embolinin pilot inka pasitesine sebebiyet veren sebeplerden biri olarak dikkate alinmasi gerektiğini vurgulanmaktadır. Bu çalışma, uçuş sırasında bir pilotun derin ven trombozuyla karşılaşması ile ilgili bugune kadar yayınlanmış ilk çalışmadır.

Cannegieter ve çalışma arkadaşları 2006 yılında vaka kontrol çalışması gerçekleştirdiler ve uzun uçuşlar sonrasında ven tromboemboli riskinin iki kat arttığını ortaya koydular.

2009 yılında Chandra ve çalışma arkadaşları VTE riskinin uçuş süresi ile bağlantılı olduğunu yayınladılar.

Kuipers ve takım arkadaşları 2014 yılında bir kohort çalışması yaptılar ve yayınladılar. Bir vaka kontrol çalışması yaparak Hollanda havayolu pilotlarının VTE risk durumlarını değerlendirmeyi amaçlanan bu çalışmada Hollanda Havacılık Derneği üyesi 2630 pilota anket uygulanmıştır. Bu pilotlardan altısında venöz tromboz gözlemlenmiştir. VTE’nin düşük oranda gözlemlenmesinin sebebini hava yolu pilotlarının diğer insanlara göre sağlık durumlarının daha iyi durumda olma ihtimali olarak belirtilmiştir. Çünkü havayolu pilotlarının sağlık durumları düzenli olarak kontrol edilmekte ve hava yolu pilotu olabilmek için seçim süreci uygulanmaktadır.

DR. BİLAL KILIÇ

(Boeing 777 First Officer – şimdilik :-))

Referanslar: 

  1. Zeeb H, Blettner M, Langner I, Hammer GP, Ballard TJ, SantaquilaniM, Gundestrup M, Storm H, Haldorsen T, Tveten U,N, Linnersjo A, Velonakis E, Tzonou A, Auvinen A,Pukkala E, Rafnsson V, Hrafnkelsson J. Mortality from cancer and other causes among airline cabin attendants in Europe: a collaborative cohort study in eight countries. Am J Epidemiol 2003; 158: 35–46.
  2. Martinelli I, Taioli E, Battaglioli T, Podda GM, Passamonti SM, Pedotti P, Mannucci PM. Risk of venous thromboembolism after air travel: interaction with thrombophilia and oral contraceptives. Arch Intern Med 2003; 163: 2771–4.
  3. Scur John H, Samuel J Machin. Frequency And Prevention Of Symptomless Deep-Vein Thrombosis In Long-Haul Flights: A Randomised Trial Lancet 2001; 357: 1485-89
  4. R V Johnston, ADB Evans. Venous Thromboembolic Disease in Pilots. Lancet 2001 Nov. 17; 358(9294): 1734 Correspondence
  5. Giangrande , P. L.F., Thrombosis and Air Travel. J Travel Med 2000; 7, 149-154
  6. Bendz, B., Sevre, K., Andersen, T.O. & Sandset, P.M. Low molecular weight heparin prevents activation of coagulation in a hypobaric environment. Blood Coagulation and Fibrinolysis,2001, 12, 371–374
  7. Zornberg, G.L. & Jick, H.  Antipsychotic drug use and risk of first-time idiopathic venous thromboembolism: a case-control study. Lancet,2000, 356, 1219–1223.
  8. Milne R. Venous thromboembolism and travel: is there anassociation? J Roy Coll Phys (London) 1992; 26:47–49.
  9. Homans J.Thrombosis of the deep leg veins due to prolonged sitting. N Engl J Med 1954; 250:148–149.
  10. World Health Organization (WHO) (2001) Consultation on air travel and thromboembolism. Geneva 12–13 March 2001. wwwdocument. URL. http://www.who.int/ncd/cvd/dvt.htm.
  11. Sarvesvaran R. Sudden natural deaths associated with commercial air travel. Med Sci Law 1986; 26:35–38.
  12. Ferrari E, Chevalier T, Chapelier A, Baudouy M.Travel as arisk factor for venous thromboembolic disease: a case controlstudy. Chest 1999; 440–444.
  13. Shrivastava, J K, Deep vein thrombosis in commercial pilot: A case study Ind J Aerospace Med , 2003, 47, 2 
  14. Cannegieter SC, Doggen CJ, van Houwelingen HC, Rosendaal FR. Travel-related venous thrombosis: results from a large population-based case control study (MEGA study). PLoS Med 2006; 3: e307
  15. Chandra D, Parisini E, Mozaffarian D. Meta-analysis: travel and risk for venous thromboembolism. Ann Intern Med 2009; 151: 180–90.
  16. Kuipers, S et al. The incidince of venous thromboembolism in commercial airline pilots: a cohort study of 2630 pilots J Throm Haem, 2014, 12, 1260-1265

 

İlginizi Çekebilir

NATHLA

NAT HF TELSİZ ARIZASI USULLERİ

KONU : NAT HF COMMUNICATIONS FAILURE KAYNAK : NAT Doc 007 (EN) – Edition V.2020-1_eff …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir