Anasayfa / Tarihten Notlar / Neden kendi uçağımızı yapamadık?

Neden kendi uçağımızı yapamadık?

Türkiye’de havacılığın başlangıcı Osmanlı’nın son on yılına rastlar. Hava sanayii ile ilgili ilk girişim, bir gayrimüslim Osmanlı vatandaşının, İstanbul’da bir “tayyare mektebi ve fabrikası” kurma ile ilgili teklifinin değerlendirilmesinin yapıldığı 5 Mart 1912 tarihli muhtıradır. Aynı tarihte, bir Fransız firması da, bir mektep ve fabrika kurma teklifi verir. O yıl inşaatına başlanan tesislerde faaliyete başlar. Mektep, Osmanlı Devletinin son dönemine kadar Türk havacılığının merkezi konumundadır. Dünya savaşının ardından Türk Havacılığı, yeniden yok seviyesine inecektir.
Kurtuluş savaşı, ülkede küçük bir atölye dahi bulunmadığından, eldeki birkaç tayyareyle, kanat bezi yapıştırıcısının dahi olmadığı bir ortamda büyük özverilerle uçularak kazanılabilmiştir. Cumhuriyetle birlikte, bir taraftan kurdukları Tayyare Cemiyeti aracılığıyla Türk Halkı, 1925-1935 yılları arasındaki on senelik süre zarfında yardım toplayarak 250 adet tayyareyi ordularına bağışladı. Almanların, Junkers firmasıyla TOMTAŞ girişimi meydana getirildi. Bu çerçevede Kayseri ve Eskişehir’e fabrika tesisleri inşaa edildi. Kayseri’dekinin teşkilatı tamamlandı. Ortakların karşılıklı hatâları nedeniyle kuruluşundan sonra bir varlık gösteremeden, şirketin iflas ettirildiği açıklandı. Fabrika bundan böyle, Kayseri Tayyare Fabrikası adı altında üretime devam etti.
1936’da Türk Hava Kurumu, Ankara Akköprü’de kurduğu marangoz atölyelerinde planör üretimine başladı.1937 yılında ise, iş adamı ve yüklenici Nuri DEMİRAĞ, Beşiktaş Hayrettin İskelesinde kurduğu atölyede tayyare imalatına başladı. Biraz sonra atölyeyi genişleterek fabrikaya dönüştürdü. Hemen ardından Yeşilköy’de bugünkü Atatürk Havalimanı’nın olduğu yerde, Gök Uçuş Okulu Kompleksini kurdu. THK’na yaptığı uçaklar 1939’da ikinci defa reddedilince dar boğaza düşen DEMİRAĞ, 1944 senesine kadar üretimine ve uçuş okulu faaliyetlerine devam etmiş fakat bu yıl, hükümetin havaalanı inşaatı gerekçesiyle aldığı istimlâk kararıyla faaliyetleri önlenmiştir.
İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla 1940 yılında THK’nin, Etimesgut’ta bir uçak fabrikası kurmasına karar verilir. Bu fabrikanın ardından 1948’de, THK Gazi Tayyare Motoru Fabrikası ve 1950’de Ankara Rüzgâr Tüneli hizmete girer.
Truman Doktrini çerçevesinde Nisan 1948’de, ABD tarafından TSK’ne, elinde mevcut olanlardan daha modern 540 adet uçak teslim edildiğinden, bu fabrikalara ilgi tamamen ortadan kalkmış ve yerli sanayi girişimleri bu tarihten sonra hor görülmeye başlanmıştır. 18 Haziran 1952 tarihinde, bu fabrikalar karşılıkları THK’ye ödenmek suretiyle, o zamanki adı Askerî Fabrikalar Genel Müdürlüğü olan MKEK’ ye satılırlar. MKEK, işi ciddiyetle ele almış, THK’nin ilk örnek çalışmalarını yeni isimler altında geliştirerek üretmiş ve faaliyetlerine 1959 yılına kadar devam etmiştir. Süregelen talep yokluğu durumu ve hükümetlerin ihracata yönelik engellemeleri sonucu, MKEK uçak üretimi aynı yıl sona ermiştir.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir